20 Haziran 2013 Perşembe

Duran adamlar akil adamları geçti

Şimdi işler herkes için sapasarmış durumda.
Ama en çok da AKP için.
Toplum şaşkın. Bu, “duran adam” eylemi iyi mi oldu, yoksa eylemi sulandırdı mı, sorusu en çok sorulan soru.
Aslında tam zamanında gerçekleşen bir eylem. Sokağa dökülen halkın çok fazla yapacak şeyi kalmamıştı. Eylemler giderek kışkırtıcı ajanlar tarafından sabote edilmeye başlanmıştı ve bu giderek de artacaktı. Bu durumda eylemler de seyrelerek azalacaktı. AKP kazanmış, halk kaybetmiş görünecekti.
“Duran Adam” çıktı, herşeyi herkes için altüst etti. Eylemin ne gibi sonuçlar doğuracağını AKP de bilmediğinden olsa gerek, duran adamlar gözaltına alınmaya başlandı. Savcıların bu gözaltılardan sonra, ne gibi bir gerekçeyle iddianame hazırlayacakları kocaman bir soru.
Şurası kesin ki, bu “duran adamlar”, “akil adamlardan çok daha fazla etki yarattı. Espri düzeyi arttı, şakalar çoğaldı, gençliğin matrak geçme duygusu zirve yaptı.
Ama sonuç?
Sonuçta eylem sona ermiştir. Burası kesin. Bundan sonra AKP ve başında bulunan Recep Tayyip Erdoğan yine bir konuda inatlaşırsa, sokakların dolacağı mesajı en üst perdeden verilmiştir.
Bir sonraki eylemlerde “duran adam” olmayacaktır. Zira bu tür protestonun fazla bir yaptırımı yok. İnsanlar TEM otoyolu üzerinde veya ana arterlerden biri üzerinde durmaya kalktıklarında, gözaltına alınacaktır. Taksim gibi yayaya açık bölgelerde durmalarını ise hükümet fazlaca “iplemeyecek”, kendi haline bırakacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken konu, bundan sonra Başbakan’ın “benim valim, benim belediye başkanım, benim bakanım,” söylemini de aşıp, “benim malım” demeyi bırakması ve bunu eyleme dönüştürmemesi halinde, halkın yeniden sokaklara dökülmesi için şimdilik bir neden yoktur.
Ama Başbakan durmayacaktır. Bunun nedeni halkla inatlaşması değil. Bu sanal bir yaklaşım. Asıl neden ekonomik. Zira ekonomi artık Başbakan’ın “kurmayları” tarafından da kurtarılamayacak durumdadır. Satılacak mal kalmamıştır, kiralanacak şirket yoktur, petrol yasası, maden yasası yeteri kadar “getiri” sağlamayacaktır.
Başbakan’ın belirttiği gibi, yirmi günü aşan eylemlerin Türkiye bütçesine maliyeti asla yüz trilyon değildir, olamaz da… Fiziki olarak mümkün değildir bu kadar büyük bir zarar.
Bütün İstiklal caddesini yerle bir etseniz ancak bu kadar büyük bir bütçeden söz edilebilir. Ama Başbakan için bu yeni zamlar, kemer sıkmalar ve ekonomiyi “istikrarlı hale yeniden döndürmek” amacıyla kullanılacak, çok açık.
Bir de tabi, beklenen “cadı avı” operasyonları var. Bülent Arınç bununla ilgili ipuçlarını vermişti. Ortalık sakinleştikten sonra eylemin elebaşları için gerekli adli işlemlerin başlatılacağını söylemişti.
Adli işlemlerin ne anlama geldiğini de herkes çok iyi biliyor.
Önümüzdeki günler artık “Gezi Parkı” eylemlerinin tarihteki “onurlu” yerini alması ve yeni eylemler için “Demokles’in Kılıcı” gibi hükümetin başında sallanmasına tanıklık edecek.

Mümtaz İdil
Odatv.com

20.06.2013 00:56

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.