22 Mart 2009 Pazar

PUŞKİN’İN İNTERNETİ OLSAYDI

19. yüzyılın büyük özgürlük şairi Aleksandr Sergyeviç Puşkin, değil internet; radyo, telefon, televizyon gibi olanakları olmadığı halde, şiirlerini milyonlarca insana ulaştırmayı başardı.

Bir de internet gibi olanağı olduğunu düşünsenize.
Çar I. Nikola’nın tahtını sallayan ünlü özgürlük şairi, Sibirya maden ocaklarına kadar ulaşan dizeleriyle, tüm halkı haksızlıklara, yolsuzluklara karşı ayaklandırırken, ancak ölümle durdurulabildi.
Puşkin’in şiirleri, kulaktan kulağa ezber yoluyla ulaşıyordu.
Kelimeler değişiyor, bazı kelimeler anlamını bile yitirebiliyordu bu yolla, ama coşku giderek artıyordu.
Onun, cesedi üzerinde bırakmak zorunda kaldığı bayrağı önce Lermontov aldı, sonra diğerleri...
Romanov’ların bu “özgürlük dalgası” karşısındaki direnişleri ancak bir yüzyıl daha sürebildi.
Bir tek adamla, şairle başlayan bu özgürlük dalgası, elden ele, kulaktan kulağa yayılarak tüm Rusya’yı kapladı.
Artık hiçbir şey eskisi gibi değildi, hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktı. Mesaj buydu.
Yayılma yavaş, ama etkili olmuştu.
Kanlı Pazar’a kadar gelen süreç sonunda, Rusya toplumsal bir değişimin eşiğine gelmişti.
Kuşkusuz yalnızca Puşkin’in çabalarıyla olmamıştı bu, ama P

uşkin tetikleyici bir görevi üstlenmişti ve kurşun da yerini bulmuştu.
Bugün artık yazılı ve hatta görsel basının en büyük “tiraj tehlikesi” olarak gördüğü internet gazeteciliğinin Puşkin’lere, Lermontov’lara ve hatta Spartacus’lere ihtiyacı var. Onu izleyecek Newton’lar, Hugo’lar vb. Gelecektir.
Çar I.Nikola, Puşkin ve ardılları için bir karşı hareket geliştiremedi.
Bugünün internet medyasında ise böyle bir direnç açıkça görülüyor. Yani internet, toplumsal değişimi destekleyen kitleler yanında, muhafazakar düşüncenin de dev kalemleriyle kendini gösteriyor.
Sonuçta iki güç çarpışıyor.
Ancak, bir akıl ürünü olan internet, yine aklını kullanan “çağdaş” beyinlerle, mutlaka öne geçecektir.
Çar I.Nikola’nın Puşkin ve ardıllarına bir alternatif üretememesinin temelinde bu yatmaktadır.
Aydınlanma çağının buldozerleri bir kez çalışmaya görsün, önünde ne var ne yoksa yıkar geçer.
Geriye ise karanlık çağın “nal toplayıcıları” kalır.
Dünya kuruldu kurulalı böyle.
Korkunun ecele hiçbir zaman faydası olmadı.

A.Mümtaz İdil
Odatv.com
22.03.2009 00:00

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.