26 Mayıs 2012 Cumartesi

HA GAYRET, FAZIL SAY'I TÜKETECEKSİNİZ

Fazıl Say gibi dünya çapında yetiştirdiğimiz bir sanatçı, dünyanın geri kalmış ülkeleri dışında nerede olsa devlet koruması altındadır.
Kimi ülkelerde ise altın fanus içerisinde saklanır. Üzerine titrenir, her türlü kolaylık sağlanır ve desteklenir.
Ama dedik ya, "muhafazakar sanat" tartışmalarının yapılmadığı, çağdaşlaşma aşamasını kotarmış, devletin başındaki kişinin sanata müdahale etmediği ülkelerde geçerlidir bu.
Hürriyet gazetesinin 6. sayfasında, Fazıl Say hakkında iddianame hazırlandığı ve Twitter'de Ömer Hayyam'ın şiirini yayınladığı için 1,5 yıl hapsi istendiği yer alıyordu.
Aynı sayfada, bir öğretim görevlisinin "forması üzerinde liseli bir genç kız" istediğine ilişkin haber vardı. Öğretim görevlisinin tutuksuz yargılanacağı belirtiliyordu. İşin daha da korkunç ve utanç
verici olanı, öğretim görevlisinin adı gizleniyordu.
Yukarıda Ömer Hayyam'dan alıntı yapan Fazıl Say... Aşağıda uçkuruna sahip olamayan emekli bir öğretim görevlisi...
Yukarıda Amin Maalouf kadar Hayyam düşkünü bir sanat adamımız... Aşağıda öğrencileri teslim ettiğimiz bir öğretim görevlisi...
Elinizi vicdanınıza koyun ve bir an düşünün: Türkiye'ye hangisi yakışıyor? Hangisi bu ülkenin değerlerini uluslararası alanlara taşıyor? Hangisi bir övünç kaynağı? Kendini bilmez, sanat ile ilgisi olmayan ve hatta kıskançlıktan çatır çatır çatlayan üç kişi Fazıl Say hakkında suç duyurusunda bulunuyor, savcılık ise takipsizlik kararı vereceği yerde 1,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlıyor.
Ötekine gelince, o "kızlar bana hayrandı, o yüzden istedim" diyerekten paçayı kurtaracaktır.
Fazıl Say için hazırlanan iddianamede, şiirin Ömer Hayyam'ın şiiri olduğu hiç dikkate alınmadan, Fazıl Say'ın "Kamusal tartışmaya hiçbir katkıda bulunmayan ve üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri
olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hisselerini nedensiz yere incitecek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri
aşağılamak kastıyla yazıldığı kanaatine varılmıştır," deniyor.
Şiir Ömer Hayyam'ın... Burada Fazıl Say alıntı yapmış. Aynı alıntıyı Hürriyet gazetesi de yapmış.
Ömer Hayyam da mı yasak bu ülkede? Ucuz olaylar, ucuz yazılar yaratıyor. Kimi zaman "infial" duyguları, yazıları de etkiliyor ve kaliteyi düşürüyor. Fazıl Say için yazılacak binlerce güzel şey varken, bu gibi olaylarla karşılaştırma yapmak bile onun değerine gölge düşürüyor.
Kaç tane insanımız var gururla andığımız? Yoksa, sanatçıdan sayılmayan bir elitist olarak mı görülüyor Fazıl Say? Batı sanatına hayran olan, onlar için çalan ve bu ülke için hiçbir değer taşımayan biri mi?
Futbol takımları niye koşuşturuyor Avrupa ülkelerinde o zaman? Türk Havayolları neden "eurolig" falan düzenliyor o zaman? Mevcut iktidarın Fazıl Say ve onun gibilerden hoşlanmadığı çok açık.
Ama en azından tahammül göstermeleri gerek. Fazıl Say gibi sanatçıları kaybetmemiz, bizi bir kaç kez daha Ortadoğu ülkesi yapmaya itmekten başka işe yaramaz.
Keşke onlarca, yüzlerce Fazıl Say olsa bu ülkede de, kendimizi sanatın her kolunda dünyaya kabul ettirebilsek. Ama bir tanesini bile korumaktan aciz durumdayız. Üç tane kendini bilmez adamın Fazıl Say düşmanlığı, dünya çapında bir değerimizi müziği bırakmanın eşiğine kadar getirebiliyorsa, vay halimize. Fazıl Say'lar kolay yetişmiyor, ama "suç duyurusunda bulunan" az akıllılar bu ülkede sayamayacağınız kadar çok. Gizli tanık bile çıkar aralarından, Fazıl Say'ın tüm eserlerini Chopin'den tırtıkladığını bile söyleyebilir.
Böyle bir ülkeyiz işte...

Mümtaz İdil
Odatv.com

26.05.2012 12:45

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.